SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK İFLAS ETMİŞ BİR UYGULAMADIR!

   

     Daha öncede belirttik ve belirtmeye devam edeceğiz. Sözleşmeli öğretmenlik 2002-2005 arası 4/C ,2006-2011 arası 4/B biçimleriyle daha önceki yıllarda uygulanmış ve yarattığı sorunlar, ikilikler, haksızlıklar  nedeniyle iflas ederek 2011 yılı Genel Seçimleri öncesinde uygulanmaktan kaldırılmıştır.

      Özellikle 4/B Sözleşmeli Öğretmenlik sisteminin kaldırılmasında sendikamızın yürüttüğü faaliyetleri, eylemlilikleri, basın toplantılarını, çalışmaları,yasa tekliflerini, çalıştayı ve tüm partilerle görüştüğü süreçleri tüm kamuoyumuz bilmektedir.

         15 Temmuz süreci öncesi  Sayın Bakanımız İsmet YILMAZ sözleşmeli öğretmenliğin Şubat 2017 alımlarıyla geri döneceğini ve doğu-gündeydoğu illerinde istihdam edileceklerini,5 yıl çakılı çalışılıp kadro hakkı elde edileceğini artı 3 yıl daha aynı yerde çalışıp tayin hakkı olunacağını belirtmişti. Darbe girişiminin ardından ise oluşan OHAL durumu bu planlanan sözleşmeli öğretmenlik durumunu daha da hızlandırmıştır.27/07/2016 tarihinde OHAL KHK/668 ile ‘’SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK’’ tekrar getirilmiş,MEB; 3 Ağustos 2016 tarihinde bu kararnameye dayanarak ‘YÖNETMELİK’ çıkarmıştır.Çıkartılan kararname ve yönetmelikte sözleşmeli öğretmenliğin 4 yıl aday öğretmenlik süreci gibi her sene yenileneceği ve kadro için bu 4 yılı ,performansı veya diğer yönlerden olumlu geçenlerin +2 yıl daha aynı yerde çalışmak koşuluyla olacağı gözükmektedir.

    Yönetmeliğe istinaden de MEB Başvuru Duyuru Kılavuzu’nu 05/08/2016 tarihinde yayınlamıştır.

Kararname,yönetmelik ve kılavuz nezdinde genel bir değerlendirme yapacak olursak;

Sözleşmeli Öğretmenlik kelimesinin geçtiği bir uygulamayı sendikamız mücadele tarzı olarak reddetmektedir. Bu nedenle ayrı ayrı maddelerini inceleyip; şu madde böyle olsaydı…şöyle olsaydı ..demek bu uygulamayı kabul görüp maddeler üzerinden değerlendirmekle şu madde şöyle olmalıydı yada böyle olmalıydı noktasına gelmek olur.. Yani ‘’SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİĞİN’’ doğu-gündeydoğu illeri yada ihtiyaç duyulan diğer illerde pozisyona göre ,tek taraflı hazırlanan, sorumluluk bakımından kadrolu öğretmenler gibi fakat özlük haklar bakımından yoksun bırakılan, çakılı ve dayatmacı bir uygulama daha önceki dönemlerde uygulanmış, sorunsallık üzerine içinden çıkılmaz yeni sorunlar doğurmuş böylece sendikamız mücadeleye başlamış,mücadelemizi kamuoyunda, çeşitli platformlarda yükselterek daimi kadro hakkı elde edilmiştir.

      Sevindirici bulduğumuz taraf ise; iki eğitim sendikamızın bu uygulamayı yönetmeliğin çıktığı ertesi günü Danıştay nezdinde dava etmeleri olmuştur. Bu nedenle  ayrıca bir dava açılıp açılmayacağı konusunda sendikamız MYK üyeleri  ile tartışmaktayız. Açılan davalara da ayrıca sözleşmeli öğretmenliği bizzat yaşayan, bilen eğitimciler olarak müdahil de olabiliriz. OHAL kapsamında KHK ile çıkan kararname yönetmeliği olduğu için dava konusu ne derecede işlem tesisi olacak hep birlikte göreceğiz.

       Var olan öğretmen eksiği veya başka nedenlerle oluşan sıkıntıların çözümü sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kesinlikle değildir. Durum böyleyken bu alımları bile mülakatla almak ise ayrı bir sorundur.MEB yeni sıkıntılar yaratmadan çözümü daha reel,daha objektif olan KPSS göre kadrolu öğretmen almalı,ihtiyaç olan illerde öğretmeni tutmak içinde buralarda atayacağı öğretmenlere destek mahiyetinde maddi-manevi tedbirler alarak özendirmeli yada teşvik etmelidir.

       Gideceği yerde her an huzursuz, mutsuz olan sözleşmeli bir öğretmen eğitime katkıdan çok zarar verir. Çünkü bu zararı psikolojik olarak öncelikle ayrıştırmacı ,ötekileştiren,eşit olmayan durumdaki istihdam durumunda kendi yaratır.

Sözleşmeli öğretmenliğe; ister  KHK kapsamında olsun, isterse  normal gündem içerisinde olsun karşıyız…

     Uygulanmış ve başarısız olmuş, iflas etmiş bir uygulama eğitime çözüm olamaz.

Devletimizin kadrolu ve nitelikli eğitimcilere ihtiyacı vardır. Bu nedenle öğretmenin özlük ,sosyal  ve maddi haklarının geliştirildiği,mutlu kılındığı bir durumda istenilen yer neresi olursa olsun herkes gider…KHK ile kadrolu öğretmen alımı da yapılabilirdi! böylece şartları da kitle örgütlerinin,sendikalarında görüşleri alınıp geçici bir maddeyle en uygun çözüm yolu uygulanabilirdi.

   -SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK; KÖLELİKTİR!

  -SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK;İFLAS ETMİŞ BİR UYGULAMADIR!

  -SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK;ÇAKILI PERSONELDİR!

  -SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK;TEK TARAFLI SÖZLEŞİLEN SÖZLEŞMEDİR!

 -SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK;YENİ PSİKOLOJİK SORUNLU ÇALIŞANLAR DEMEKTİR!

  -SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK;İŞ GÜVENCESİZ ÇALIŞMA BİÇİMİDİR!

Eğitim Söz-Sen ; bu çalışma biçimini bilenler olarak uygulamanın yarattığı olumsuzlukları paylaşmak, öğretmenlerimizi bilgilendirmek asli görevimizdir. Bu uygulama hayata geçirilmeden, sorunlar üretilmeden, çıkmaz sokağa girilmeden bir an önce bu kararname kaldırılmalı kadrolu atama yapılmalıdır. Sendika olarak bu uygulamanın her zaman karşısında olduğumuzu tüm kamuoyuna ilan ederiz.

 

                                                                                                                               EĞİTİM SÖZ-SEN

Eklenme Tarihi: 09-08-2016