ANASAYFA >> Terör can almaya devam ediyor..


NİHAT AYDIN
Genel Başkan

Terör can almaya devam ediyor..
...ülkemiz öyle hale geldi ki..yüzümüzü nereye dönsek ardımıza bakamıyoruz..her yerde kaygı ,tedirginlik ve korku..her şey bir birine girmiş iplik yumağı gibi..

   Bir şeyin tanımını yapamıyoruz,her şey ansızın birden bire gelişiyor...duyguların bile karmaşıklığını,belirsizliğini,hissizliğini yaşıyoruz..uzun zamandır bir şeye sevinmeyi zaten unuttuk..
Diğer yandan bu olaylar toplumu iyice geriyor..suçluyu yada suçsuzu ayırt edemeyeceğimiz noktadayız..Düşünün..cadde de yürüyoruz yada bir mağazaya girmek üzereyiz yanı başımızda tanımadığımız biri boooommm diye kendini patlatıyor..gerisi kelimelerle anlatılamayacak bir facia,bir katliamın ardında bıraktığı çığlık ve ölümün soğuk rengi..sessizliği...
       Biri bir şey söylese nedir,ne değildir demeden,hesap yapmadan gırtlağa sarılıp,gözlerimizi karartıp,oracıkta tüm kinimizi,tüm nefretimizi kusacak haldeyiz..
      Öyle yabancılaştırıldık ki..artık sağlıklı düşünemiyor ve gerçekçi gözlerle bakamıyoruz(!)belki o an yardıma koşan birini gözümüzü kırpmadan öldürecek duruma gelmiş bir psikolojideyiz!Bakıp da neler oluyor diyenler bile karşısında mutlak bir tanımlama bulamıyor...
     Ülkenin bir yanı kan revan içinde evlerine,barklarına giremiyor insanlar ...evlerin büyük bir bölümü yıkık ve harabe  durumunda..bir yanında nereden geldiği belli olmayan terörizm ve insanlar patlayan bombalardan,can kayıplarından ötürü evinden dışarı çıkamıyor..ve bir yanda çaresizlik içinde ne yapacağını bilemeyen orta yerde kalmış masum halk...Bir tarafta her gün şehit haberleri..bir yanda yine iki ateş arasında kalmış kurşunlara hedef olan çocuklar ve insanlar..Bir tarafta okula gidebilen ve bir çok şeyin farkında olmayan çocuklar,diğer yanda çaresiz okula gidemeyen çocuklar...yine bir tarafta eğitim-öğretimi yürüten öğretmenler diğer tarafta psikolojisi bozulmuş ve eğitim-öğretimi veremeyen öğretmenler!
    Tüm bu olanlar karşısında ekonomi bitik,her gün hemen her şeye zam geliyor..artık neye,ne kadar ne ödediğimizin,ne aldığımızın ,ne verdiğimizin de farkında değiliz..öyle bir fanusun içindeyiz ki her gün bir yerlerde ansızın patlayan bombalara hedef  olup hayatlarının baharında can verenlerin karşısında hiç de önemli değil!...karşımızda gözleri açık fakat duyarsız kör bir kitle var...
      Tüm bu olup bitenlerin karşısında sendikal hareketler ne yapıyor?İşçi sınıfı sendikal hareketi ne durumda?Memur sınıfı sendikal hareketi ne durumda?Bunların diğer misyonlarından,amaçlarından biri de toplumu uyandırmak,bilinçlendirmek ve aydınlatıp kitlesel hareket yada demokrasi için öncülük etmek değil miydi?Yada insanlar bir çok şeyin farkında da bizler mi göremiyoruz?Veya hayalet bir dünyanın silik canlıları mıyız?
...Evet ama yetmez diyenler yada akiller nerede?Öyle söylenecek çok şey var ki...Susuyoruz...Susuyoruz...Susuyoruz...nereye kadar susacağız?Bir diğer bir bombanın yanı başımızda yada en sevdiğimiz bir yakınımızın yanında patladığı vakit suskunluğumuzun dili olacak mı?
     Bir Pazar günü sınava girmiş,sınavdan çıkmış ,bir nefes alıp gezmiş-dolaşmış,sonrasında eve gitmek için otobüs bekleyen ,dolmuş bekleyen insanların birden bire patlayan bombayla ölmesi ..Başkente hastahaneye gelip oracıktan geçerken ölen insanlar...bir birini tanımayan ,farklı düşüncede,renkte ve inançta olan bu güzel insanları ansızın birden bire patlatılan bombalar canice hayatlarını aldı..arkasında büyük bir acı ...büyük bir dehşet...büyük bir kaos yaratarak...Daha aradan bir hafta olmadan Cumartesi günü yine Taksim'de canlı bir bomba patladı.Yine bir şeyden habersiz 4 insan öldü.7'si ağır ve 20'den fazla yaralı vatandaşımızda hastahanelerde..En işlek İstiklal Caddesi 2 gündür sessiz ve tüm ülkeyi tekrar diğer yasımız kalkmamışken yeni bir yasa daha soktu.
      Bu kaçıncı katliam?dedik. Demeye kalmadan yenisi eklendi.-Evet..1.de önlem alınmadı..2.önlem alınmadı..ve 5 ay içerisinde Başkent Ankara'da 3.büyük terör eylemi oluyor ve bombalar patlatılıyor..Bombaların patladığı yer en merkezi yer..Bakanlıklara yakın,otobüs ve dolmuş duraklarına yakın..ve bir hafta sonra Taksim İstiklal Caddesi..
    Bir devlet ve onu yönetenler niçin vardır?Vatandaşının can ve mal güvenliğini korumak,onun huzuru ve mutluluğu için çalışmak 1.görevidir.Çünkü bir millet tüm halkın ülkesini sahiplendiği ,mutlu olduğu,korkusuz yaşadığı an güvenlidir.Böylelikle ''YURTTA BARIŞ,DÜNYADA BARIŞ''şiarını bunun için önemsiyoruz.Ülkemizde barış ve huzuru inşa edemezsek,birileri bu kaos ortamlarından ve panikten her zaman yararlanmaya çalışacaklardır.Olan yine masum ,çaresiz halka,onun çocuklarına ve gençlerine olacaktır.
     Terör nereden gelirse gelsin karşısındayız ve masum insanları kim,niçin  hedef alıyorsa bunun hiç bir izahı olamaz.Güvenlik güçleri bunların derhal önlemini almak ve bunları yapanları yada yaptıranları derhal ortaya çıkarmakla yükümlüdür,sorumludur.
      Her zaman barışı,sevgiyi ve kardeşliği savunacağız.Sendikal hareket de gelişen bu kaos ortamlarında şüphesiz derin yaralar alıyor.Terörü bahane edip kendi çıkarlarını güçlendirenler de öncelikle demokrasi güçlerine saldırırlar ve önüne türlü gerekçelerle engeller koyarlar.Bu yüz yıllardır sürüp gelen emek ve barış mücadelesi pratiğinde görülmüştür.
        Ne kadar kötü günlerden geçsek de öncelikle kendimize olan inancımızı,güveni sağlam tutmalı ve barış için çaba göstermeliyiz.Önümüzdeki engelleri kaldırmakta aynı düşünceyle kenetlenen bireylerin birliğinden ve yaratacağı toplumsal sinerjiden geçeceği şüphesizdir.
        Umut dolu yarınlara,sevgiyle barış tohumları ekip ,huzurlu bir ülkeyi hep birlikte yeşerteceğimiz ,kardeşçe yaşayacağımız günlere selam olsun.İnsanı insan yapan en büyük değer birlikte paylaşmaya değer kılan yaşamdır.